Şair Ali Yüce - Mektuplar/Şiirler

Hasan-Ali Yücel Öğretmen-Şair Ali Yüce’ye ben "Ali Abi” diye seslendim hep. O nedenle kitabın her yerinde onun adı "Ali Abi” diye geçecektir. Ali abi benden 20 yaş kadar büyük. Doğum tarihi tam bilinmiyor. O da zaten espiriyle karışık, "benim dört doğum tarihim var” derdi. Köy Enstitüsü’ne gittiği 1946’yı gerçek doğum tarihi sayardı. "Ben o zaman dünyaya geldim” demekten çok hoşlanırdı. Önceki yıllarını yaşamış saymıyordu. Biz, birbirine yakın doğmuş iki erkek kardeş gibiydik. O da hep, "Benim üç dostum var Mustafa Ekmekçi, Remzi İnanç ve sen” derdi. Ali abi bir ara Ankara’dan sıkıldı. Biraz da ekonomik durumu düzeltmek için Antakya’ya gitmeye karar verdi. Mektuplaşmamız böyle başladı. Geriye dönüp baktığımda iyi ki gitmiş diyorum. M. Tahİr Hatİpoğlu 8 Mektuplar olmayacak ve ben, Ali abi’nin yeteneğini tam tanıyamayacaktım, bazı olaylar belgesiz olacaktı. Geriye baktığımda birkaç yıl daha kalsaydı, diyorum. Her şeyde hayır var denir ya, bizim için de hayır bu oldu. Kitapta bir bölüm Dz. Alb. Dr. Aytekin Ertuğrul’un izni ve desteği ile yazılmıştır. Ali Yüce’nin yakın dostu Dr. Ertuğrul’a yürekten teşekkür ediyorum. Ali Yüce abi mektup ustasıdır. Mektuplarından zeka fışkırır; okuyunca göreceksiniz. Ders verir, düşündürür, espiri yapar, güldürür. Ali Abi mektupları için bana hep, takılarak, "Mektuplarımı okuma, okutma, senin oraya her geleni Ali sanma” demiştir. Bense, aradan yıllar geçti, bu tarihsel mektupların unutulup gitmesine gönlüm razı olmadı, alenileştirdim. Ali Abi günahı varsa, günah benim. Bağışla. Öte dünyada rahat ol. Yazarların mektupları önemlidir. Tarihte çok sayıda ‘yazar mektupları’ içeren yapıtlar vardır. Ali Abi’nin şiirleri, mektupları, dünyası tez konusu olmalıdır. Mustafa Kemal Üniversitesi’ne görev düşüyor. Bu kitap Ali Abi’nin ruhuyla ‘hasbihal’ kitabıdır; süsü püsü yoktur. Ve O’nun ruhuna ve Hatay halkına armağandır. Ali Abi bir edebiyat sanatçısıdır. Onu anlatmaya benim kültürüm yetmiyor. Ben düzden gidiyorum. Bu alan sanatçılarının özgün dilleri oluyor. Burada da bunu görüyoruz. Bu küçük kitap; ozanlara, ozan adaylarına ve şiir severlere katkı yapar diye düşündüm. Yaşananlar unutulup gitmesin, hepimiz hepimizden yararlanmalıdır. Yazım evresinde Eğitimci-Yazar Mehmet Karasu ile MKÜ’nde görevli Vet. Hek. İrfan O. Hatipoğlu yardımcı oldular. Kendilerine teşekkür ederim. Saygılarımla.